DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU📚

-

 Öğrencinin Adı-Soyadı: Ebrar Deveci

Kitabın Adı / Sayfa Sayısı: Dokuzuncu Hariciye Koğuşu / 112 Sayfa

Kitabın Yazarı: Peyami Safa

Kitabın Özeti:

Kitap, hastalığı olan bir gencin hayatını anlatıyor. Bu çocuk bacağından çok hasta ve doktorlar kesilmesi gerekebileceğini söylüyor. Bu yüzden çok korkuyor ve üzülüyor. Aynı zamanda Nüzhet adında bir kıza da aşık ama kız başkasıyla nişanlanıyor. Bu durum onu daha da yıkıyor. Sonra hastaneye yatıyor ve orada hem fiziksel hem de duygusal olarak zor zamanlar yaşıyor.

Kitaptan Beğendiğiniz İki Cümle:

1. “İnsan yalnızlığı en çok kalabalık içinde hisseder.”
2. “Hayat, insana bazen ne istiyorsa tam tersini verir.”

Şahıs ve Varlık Kadrosu:

• Hasta çocuk (anlatıcı)
• Nüzhet
• Annesi
• Doktorlar
• Nüzhet’in ailesi

Zaman:

1920’li yıllar, yaz mevsimi

Mekanlar (İki önemli mekan):

• Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (hastane)
• Nüzhetlerin evi

Kitabın Dil ve Diğer Yapı Özellikleri:

Kitabın dili biraz ağırdı. Duygular çok fazla anlatılmıştı, bu kadar duygulu olmasını sevmedim. Bazı cümleler farklı şekilde yazılmıştı. Anlatan kişi “ben”, yani olayları yaşayan kişi.

Ben Olsaydım?:

Ben olsaydım, böyle türde bir kitap yazmazdım. Anlatıcıyı Nüzhet’e âşık da yapmazdım.

Kitaptaki Çatışmalar:

• İçsel çatışma: Hastalıkla ve korkularıyla savaşıyor.
• Duygusal çatışma: Aşık olduğu kişinin başkasıyla olması.
• Fiziksel çatışma: Bacağındaki ağrılar ve hastalık.
• Sosyal çatışma: İnsanlardan uzaklaşma hissi.

 

Kitap Eleştirisi:

Kitapta hastalık ve duygular çok fazla anlatılmıştı. Bu kadar duygusal olması beni pek tatmin etmedi. Anlatıcının Nüzhet’e âşık olması da bana saçma geldi. Kitabın dili yer yer ağırdı, bazı yerlerde anlaması zordu. Yine de farklı bir bakış açısı sunduğu için güzel olabilir.

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÇANAKKALE TÜRKÜ MASALI

-
 VATANIN ALTINDAKI CANAVAR Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde    Çanakkale diye bir diyar varmış. Çanakkale diyarında hep bahsedilen bir canavar varmış. Bu canavardan Çanakkale halkı o kadar nefret ediyormuş ki, adını ağızlarına almak bile onlar için bir küfürmüş. Bu canavardan Çanakkale halkının nefret etme sebebi, canavar olması değil, içindeki kötülükmüş. Çanakkale halkını sömürerek diyarı kendi avucuna almak istemesiymiş. Denizin içinde yaşayan canavar, yaşadığı yeri önemsemeden halkın yaşadığı diyarı da ele geçirmek istiyormuş. Canavar neredeyse her gün bu halkı korkuturmuş. Canavar, yaşadığı denizde dalgaları elleriyle yine ve yine yükselterek halkın Aynalı Çarşı denilen ortak meydanına su atarmış. Canavar, halkı rahatsız etmekten hiç almadığı kadar keyif alırmış. Halk, canavara bundan vazgeçmesi için türlü şeyler yapsa da canavar vazgeçmemiş. Canavar böyleymiş; hep kötülük sayesinde mutlu olurmuş. Canavar ne kadar bu halka gözdağı verse ...
Devamı

EDEBİYAT FESTİVALİ

-
Adım Adım Yönergeler: 1.     Hazırlık: Katıldığım Edebiyat festivalinde etkilendiğim bir an değil de hoşuma giden bir an olmuştu. Öğrenciler sıralarında oturuyorlardı öğretmenleri ise konuşma kürsisinin yanında öğrencilerin başlarında durmuş onlara bir şey anlatıyordu. Öğrenciler dersi dinlemiyor gibiydiler sonrasında birden önlerindeki kâğıtları havaya atıp eğlenceye başladılar.   2.     .  Hikaye Kurgusu Oluşturma:                      Giriş Öğrenciler uykulu ve bıkkınca karşılarında bir şeyler anlatan öğretmeni dinliyorken öfkeleniyorlardı. Öğrenciler sıkıldıkları için arkadaşlarıyla konuşmaya muhtaç hissediyorlardı, yanlarına önlerine dönmüş bir bir arkadaşlarıyla konuşuyorlardı. Minik bir sınıfta ders görüyorlardı, dersler yoğunlukta gelmeye başlayınca sınıfın duvarları sanki üstlerine geliyordu. Sınıfta tek bir çöp bile yoktu, öğrenciler tem...
Devamı

FARKLI BAKIŞ AÇILARI

-
             YANLIŞ ANLAŞILMA Gece Dün kendi sorunlarımla başa çıkamadığım için üstümdeki yükü hafifletmek istedim. Birilerine içimdeki sıkıntıyı paylaşınca rahatlamış hissederdim. Dün, yakın arkadaşım Deniz’le evimin arkasındaki bahçede buluşmuş ve sohbet etmiştik. Ona güvendiğim için okuldaki sorunlarımı anlatmaktan çekinmedim. Deniz ve benim sınıfımdan olan bazı öğrencilerin tavır ve hareketlerinden rahatsız olduğumu söylemiştim. Rahatsız olduğum kişiler Derya ve Tuğba’ydı. Deniz onlarla arkadaştı ama benimle daha yakın ve beni sevdiğini düşündüğüm için ona güvenmeyi seçmiştim. Deniz, rahatsızlığımı anlayışla karşılayıp bana destek olmaya çalışmıştı. Davranışları ve bu sorunumu biriyle paylaştığım için üstümden bir yük kalkmıştı. Rahatlamış hissediyordum, ta ki bugün Derya ve Tuğba’nın, Deniz’e anlattığım konular yüzünden benimle dalga geçmeye başladıklarına kadar. Derya ve Tuğba karşımda dikilmiş, pis pis sırıtıp bir şeyler söylüyordu ama benim tek...
Devamı